Boşluk değerlidir;
evlerimizdeki kapı oyuklarından sızarız diğer mekana,
pencere boşluğu içinden girer güneş,
bardağın boşuna bakar kederlenir bazımız,
bazımız yandaki o boş koltuğa yerleşir…
Kalbimizdeki boşlukları sevdiklerimizle, geçmişle, umutla doldururuz,
Boş muhabbetlerle geçer ömrümüz,
Ağacı oyar saatlerce bir ağaçkakan, yuvası olur o oyuk…
Tohumları toprakta açtığı o boşluğa eker çifçi,
Mini mini boşluklardır ekmeği yumuşacık yapan,
Burnumuzdaki bir çift deliktir bize hayatı tattıran….
Pandemi sürecinde Palermo’nun, Floransa’nın, Milano’nun, Roma’nın, Venedik’in; turistik olan-olmayan tüm şehirlerin, yaşadığım bu Orta Çağ kasabasının, köylerin dahi sokakları bomboş kaldı. İnsan gitti; yerine ot, börtü-böcek, kuş kondu…
Bu pandemi boşluğu, bu sessizlik birileri için bulunmaz bir fırsat yarattı. İtalya’nın kimsesiz turistik şehirlerinde kapitalist dünyanın markaları dolaşmaya başladı; şairane bir dille dokunaklı metinler okuyarak, içimizi dışımızı geleceğe dair tüketim rüyalarıyla doldurarak…
Renault ZOE – Değişimin Sesi
…birlikte yeniden seyahatlere çıkacağız,
yeni bir bakışla etrafımızdaki tüm güzellikleri keşfedeceğiz.
Renault Zoe elektrikli otomobil reklam metninden ayrıntı.
Jeep – İtalyanlar Kimlerdir?
…yokuşlardan korkmayan,
yol bittiğinde yeni bir yol açanlardır İtalyanlar!
Onlar ki, her engeli aşmaya yeteneklidirler.
Neden böyle bir ülkede üretmeyelim aracımızı?
Jeep… İtalya’da üretildi!
Jeep reklam filmine ait metinden ayrıntı.
IKEA – Yaşam stilimiz değil; “biz” değiştik
…makyajsız yüzlere alıştık, izlerle dolu yüzlere…
Şehrin sessizliğini dinledik; yürekleri parçalayan sirenleri…
IKEA reklam filmine ait metinden ayrıntı.
AXA Sigorta – Ne acayip bu dünya!
…aynı lezzetleri sevdiğimizi keşfettik,
…Herşeyden öte aynı takımın holiganları olduğumuzu anladık.
Birdenbire hepimiz “aynı” olduk; belki de sadece birbirimizi korumak için birbirimize biraz daha yaklaştık.
Ancak birbirimizi koruyarak geleceğe bakabiliriz.
AXA Sigorta reklam filmine ait metinden ayrıntı.
Bugünlerde hepimiz o boşlukları doldurmak üzere dışarı çıkmaya başladık. Doğanın o boşluklara yerleşmesine yeteri kadar zaman tanımadan şehirler yine insanla dolup taşacak. Bizler doldurduğumuz meydanlarda, mağazalarda, otellerde “normal hayatımıza dönmenin” sevincini yaşarken, kurduğumuz hayallere kaldığımız yerden devam ederken, moral dolu reklamlarını izlediğimiz markalara yeniden koşacağız. Yeniden borçlanıp, yeniden mutlanacağız.