Birleşik Krallık’ta yedi milyondan fazla köpek var; bunların çoğu ailesine patili bir üye katmak isteyenler tarafından ev içinde bakılmak üzere satın alınıyor. Ailede bir köpeğe sahip olmanın birçok faydası olduğu göz ardı edilemez. İşte onlardan birkaçı:
- Evcil hayvanı olan çocukların özgüvenleri, empatileri ve sosyal becerileri daha iyidir
- Sadakat sağlarlar.
- Bebeğin yaşamının ilk yılında evde kedi veya köpek olması durumunda alerji ve astım vakalarında azalma olur. Patili dostlarımız çocukların ayrıca daha iyi bir bağışıklık sistemine sahip olmalarına yardımcı olur.
- Bir köpeği veya kediyi sevmek kaygıyı azaltır ve bir evcil hayvana sahip olmak iç huzuru arttırır. Köpek sahiplerinin kan basıncı ve kolesterol düzeyleri daha düşük olma eğilimindedir. Ayrıca genel olarak daha az tıbbi sorun yaşarlar.
- Köpeğinizi gezdirmek ve onunla vakit geçirmek iyi bir egzersizdir.
- Onlar sayesinde çocuklar başka bir canlıya karşı sorumluluğu, şefkati ve saygıyı öğrenirler.
2022 yılında İtalya’da yaşadığım kasabanın barınağına gönüllü olarak gitmeye ve barınak misafirlerimizin fotoğraf ve videolarını çekmeye başladım. Fotoğrafta gördüğünüz REX, 17 yaşında. Barınağımızın en yaşlısı. Güneşlenmeye bayılır.
İngiltere’de 1824 yılından bu yana, kanunları kullanarak hayvanları korumak için çalışan ve gerektiğinde daha iyi koruma sağlamak için mevzuat değişikliği çağrısında bulunan, Hayvan Refahı Yardım Kuruluşlarının en aktifi ve en bilineni RSPCA (Royal Society for the Prevention of Cruelty to Animals)’nın yakın tarihli bir raporuna göre, yalnızca 2020 yılında Birleşik Krallık’ta 81.000’den fazla terk edilmiş veya başıboş hayvan vakası yaşanmış; bu rakam, bir önceki yıla göre hayvanları terk etme eyleminin %15 artış gösterdiği anlamına geliyor.
Peki Birleşik Krallık’ta terk edilen ve/veya sokakta başıboş bulunan köpekler barınaklara gönderildiğinde en fazla kaç gün orada barınıyorlar?
RSPCA’nın Ekim 2022 raporuna göre: Bir hayvanın ortalama kalış süresi köpekler için geçen yıllara göre %9,4 artmış; 2020’de 85 gün iken 2021’de bir köpeğin bir barınakta misafir edilme süresi ortalama 93 güne çıkmış…
Yerel Otorite, yakalanan köpeklerle ilgili ellerinde bulunan bilgileri açıklamak zorundadır; Yerel Otoritelerin çoğu bunu Köpek Kaydı şeklinde yapar. Bu, köpeğin yedi gün sonraki durumuna ilişkin ayrıntılarını gösteren bir rapordur. Bazı Yerel Yönetimler bu raporları web sitelerinde yayınlamaktadır.
NERONE, İtalya’da gönüllü olarak gittiğim barınağımızda üç sene yaşamış. Şimdi ise gönüllüler sayesinde Danimarka’da kocaman bahçeli bir evde bir buçuk senedir çok mutlu bir şekilde yaşıyor. Bizler onu çok özlüyoruz ama iyi bir ailesi olduğundan emin, onun adına çok mutluyuz.
1990 Çevre Koruma Yasasına göre: İngiltere’de yerel yetkililerin, kayıp evcil hayvanların sahiplerine yeniden kavuşturulabilmesi için başıboş köpekleri yedi gün boyunca alıkoyma konusunda yasal bir görevi bulunmaktadır. Yedi gün sonunda köpeğe sahip çıkılmazsa, genellikle yeniden sahiplendirme organizasyonu aracılığıyla yetkili makam, köpeğe yeni bir yuva arayışına geçer. Yedi gün içinde bir yuva bulunamazsa, yetkili onlara yerel bir barınakta yer bulmaya çalışır. Eğer barınakta yer yok veya barınak yetkilisi köpeği geçerli mazeretlerle kabul etmek istemez ise ne yazık ki köpeğe ötenazi uygulanır. Bu konuda National Animal Welfare Trust CEO’su Rob Mitchell’ın çok çarpıcı bir açıklaması olmuş:
“Barınak personellerindeki ruh sağlığı sorunları çok büyük. Barınaklarımızda boş yer varken neden alımları reddettiğimizi açıklamam gerekiyor, ancak birçok personel tükenmiş durumda ve artık başa çıkamıyor. Başka hiçbir sektörde bu kadar tükenmişlik görmedim.”
Rob Mitchell, National Animal Welfare Trust
Bu ifadeden de anladığımız kadarıyla barınaklarda misafir edilen köpeklerin yuva bulamadıklarında kısa bir süre içerisinde ötenazi uygulanarak öldürülmeleri barınak çalışanlarının psikolojilerini bozmaktadır. Bu konuya barınak çalışanları gözünden bakmak ayrıca son derece önemlidir…
İtalya’da köpek sahiplerinin geçerli bir sebepleri varsa ve başka bir çözüm yolu bulamadılarsa köpeklerini sokağa terketmek yerine bir form doldurarak ikamet ettikleri yere bağlı barınağa köpeklerini bırakabiliyorlar. TITTI sahibi tarafından barınağa terk edilmiş güzel bir hanım kızımız. Barınak görevlimiz M.’nun onlarla inanılmaz bir iletişimi olduğuna şahit oluyorum.
1990 Çevre Koruma Yasasına dönecek olur isek, şayet sokakta sahipsiz olarak bulunan bir köpeğe “iyi niyetle” evinin kapılarını açan, bunu yerel makamlara bildirmeyen ve onu -varsa sahiplerine iade etmeyen herhangi bir İngiliz vatandaşı, 1968 Hırsızlık Yasası uyarınca hırsızlıkla yargılanır.
8 Eylül 2023 yılında change.org üzerinde Paul Connor, istatistiklere göre Birleşik Krallık’ta her yıl 100’lerce sokak köpeğinin ötanaziye tabi tutulmasını engellemek için bir imza kampanyası başlatmış. Sadece 2011 yılında Birleşik Krallık’ta en az 11.000 sağlıklı köpek, istenmedikleri gerekçesiyle uyutulmuş. Bu korkunç bir rakam! Bu imza kampanyası sayfasında ötenazi yerine neler yapılması gerektiğine dair çözüm önerileri de bulunmakta. Merak edenler imza kampanyasına dair tüm detaylara buradan ulaşabilir.
İtalya’nın Hayvanları Koruma Kanunu’na göre barınaklardaki sahipsiz hayvanların tümünün sağlık problemleri barınak veterineri tarafından ilaç tedavisi uygulanarak giderilmeye çalışılır ve doğru zamanda kısırlaştırılma yapılır. Sonrasında barınaktaki her köpek yuvalandırılmaya çalışılır. İtalya’da ötenazi ne hayvanlar ne de insanlar için yasaldır. Hiçbir köpek yuva bulamadı diye uyutulmaz; ömrünü barınakta, temiz su, temiz ortam ve kendi kilosuna uygun miktarda yiyecek sunularak doğal yollardan yaşamını tamamlaması beklenir.
Madem İngiltere’yi örnek alıyoruz biraz da sokak hayvanlarına dair diğer kanunlara bakalım ve onlar için tüm enerjisini harcayan gönüllülerle ilgili detayları inceleyelim:
- 2010 yılı Hayvan Refahı Düzenlemeleri Yasasına göre yasadışı bir şekilde köpeğinin kuyruğunu kesen kişi en fazla iki yıl hapis ve sınırsız para cezasına çarptırılır.
- 2006 Hayvan Refahı Yasası, beşinci bölüme göre İngiltere ve Galler’de bir köpeğin kulaklarının tamamen veya kısmen kesilmesi yasa dışıdır. Bu acı verici bir işlemdir ve köpeğin diğer evcil hayvanlarla ve bizimle iletişim kurma biçimine zarar verir. Bu yasanın çiğnenmesi durumunda en fazla altı ay hapis ve/veya sınırsız para cezası verilir. Yine aynı yasanın (Hayvan Refahı Yasası 2006) 32. Bölümüne göre hayvanlara eziyet suçtur. Bir köpeğin gereksiz yere acı çekmesine izin veren kişi, altı ay hapis cezasına, 20.000 £ para cezasına ve hayvan besleme yasağına çarptırılır.
- 2013 tarihli Gıda Hijyeni Düzenlemeleri, AB Düzenlemesi (EC) 852/2004, Ek II uyarınca köpeklerin yiyecek ve içecek servisi yapılan veya satılan mekanlarda bulunmasını yasaklayan herhangi bir yasa veya herhangi bir sağlık ve güvenlik düzenlemesi bulunmamaktadır. Ancak mutfak gibi yiyeceklerin hazırlandığı, işlendiği veya depolandığı alanlara girmemeleri gerekir. Köpekleri kabul edip etmemek, yiyecek ve içecek servisi yapan işletmenin sahibine kalmıştır.
- 2015 tarihli Köpeklere Mikroçip Takılması Düzenlemelerine göre köpeklerin halka açık bir yerde iki tür kimlik belgesine sahip olması gerekir: mikroçip ve etiketli tasma. Köpeklerine mikroçip taktırmayan ve onaylı bir veri tabanına kayıt ettirmeyen sahipler ve yetiştiriciler, 500 £’e kadar para cezasıyla karşı karşıya kalacak ve cezai kovuşturmaya tabi tutulacaktır. İletişim bilgilerinin değişmesi ve bilgilerin güncellememesi durumunda da bu durum geçerlidir. 1992 yılına ait Köpeklerin Kontrolü Yasası da tüm evcil köpeklerin, halka açık yerlerde sahibinin adı ve adresinin yazılı olduğu bir tasma takmasını zorunlu kılar. Köpek mikroçipli olsa bile yine de bir tasma veya bir madalyon takmalıdır. Bu yasaya uymayan köpek sahiplerine 2.000 £’e kadar para cezası verilebilir.
FILO diğer iki kardeşiyle birlikte küçücükken gelmiş barınağa. 2023 Ekim ayında ne yazık ki 12 yaşında bu dünyadan sessizce yitti. Erkek kardeşi TANGO ve kız kardeşi SOFIA hala bizimle birlikteler. Tamamen biz gönüllülerin olanaklarıyla hazırladığımız 2024 yılı barınak takvimizi FILO’nun anısına armağan ettik. Onu hep güzelliklerle hatırlıyoruz.
Yukarıda Birleşik Krallık anayasasında yer alan yalnızca birkaç hayvan kanunundan bahsettim. Peki Birleşik Krallık’taki hayvan gönüllüleri ve kurtarma dernekleri, kuruluşları hakkında da birkaç rakamsal bilgiyi de sizlere sıralamak isterim.
- Royal Society for the Prevention of Cruelty to Animals, bir yıl içinde gönüllü sayısını %85 arttırmış. Sadece bu derneğin bünyesinde 16.000’den fazla hayvansever, ihtiyaç sahibi hayvanlara yardım etmek için zamanlarını ücretsiz olarak bağışlamış. Her zamankinden daha fazla Y Kuşağı ve Z Kuşağı gönüllülerinin olduğunu, toplam gönüllülerinin %66’sı 25 yaş altı imiş.
- 2019 yılı raporlarına göre İngiltere’de köpekleri, kedileri ve atları yeniden sahiplendiren ve kurtaran 1000’den fazla kuruluşun faaliyet gösterdiği bilinmektedir.
- The Dogs Trust tarafından 2023 yılında yapılan, 2000 kişinin katıldığı ankete göre köpek evlat edinme sayıları artıyor. 2023 yılında sahiplendirilen köpeklerin sayısında %11’lik bir artış var; bu istatistik, halkın yavru köpek satın almak yerine sahiplenmeyi tercih ettiğini vurguluyor. Bu durum umut verici bir eğilimi ortaya koyuyor:
- 2021’de yeniden barındırılan 7.775 köpek sayısı 2022’de 9.067’ye çıkmış, yani %16,62’lik bir artış söz konusu. Köpek satın almak yerine evlat edinme trendinin devam etmesi bekleniyor; 2023’e yönelik tahminlerde 2022’ye göre %11,06 artışla yaklaşık 10.070 köpek evlat edinilmesi öngörülüyor.
- Bu veriler, halkın ihtiyaç sahibi köpeklere ev sunma konusundaki artan istekliliğini ortaya koymakla birlikte köpek refahında da bir denge sağlıyor.
DAISY geçen sene İsviçre’de yuva buldu. Üstelik aynı aile barınağımızdan BELLO isimli köpekle birlikte onu evlat edinmeye karar verdi. BELLO ve DAISY barınaktaki arkadaşlıklarını İsviçre’deki evlerinde de devam ettiriyorlar.
Türkiye’de, bakımını üstlendiği sokak köpeklerine İngiltere başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde yuva bulan ve onları yeni ailelerine kavuşturan Melez Dog Rescue derneği, Lisanne sayesinde memleketimin yollarında, sokaklarında görmezden gelinen, şimdi ise uyutularak (!) yok edilmek istenen köpeklerine bir umut ışığı olmaya çalışıyor. Sokak hayvanları için kısırlaştırma politikasını savunan hayvan-severlerin seslerini duymak istemeyen, ötenaziyi çözüm olarak gösteren kötü kalpli, imansız insanlara İngiltere’nin diğer hayvan koruma yasalarını kendi anayasasına eklemesini; kimsesiz hayvanlarla ilgili bir yasa çıkarılacaksa da İtalya’yı model almalarını tavsiye ediyorum.
Kaynaklar
https://www.animalwardens.co.uk